Başbakan Ahmet Davutoğlu, Millî Eğitim Bakanlığını Ziyaret Etti  
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Millî Eğitim Bakanlığını Ziyaret Etti

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Millî Eğitim Bakanlığını Ziyaret Etti

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı Bakanlık binasında ziyaret etti ve bilgilendirme toplantısına katıldı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Millî Eğitim Bakanlığını Ziyaret Etti

Başbakan Davutoğlu, Bakanlık binası önünde, Bakan Nabi Avcı ve iki öğrenci ile diğer yetkililer tarafından karşılandı.

 

Başbakan Davutoğlu, öğrencilerle fotoğraf çektirdikten sonra, Bakanlık binasındaki toplantıya geçti. Toplantıda, Başbakan Davutoğlu´na, eğitimle ilgili yapılan çalışmalara ilişkin sunum yapıldı.

 

Basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu şunları söyledi:

 

“Aslında Ülkemizde 77 Milyon Öğrenci Var”

Biraz önce toplantıda, toplam öğrenci rakamlarını alırken 21 milyonun üzerinde, 21 milyon 680 bin öğrenci olduğu söylendiğinde, aslında dedim ki 77 milyon öğrencimiz var. Herkes sınırlarını bildiğinde; hepimiz, hayatımızın her aşamasında öğrenciyiz. Hayatımızın her aşamasında; bazen aile reisi olarak, bazen sosyal hayatta yönetici olarak da bir tür öğretmenlik yapıyoruz. İnsanın var oluşunun hiç değişmeyen karakteristiği, doğduğu andan itibaren öğrenmeye başlaması ve ölümüne kadar da bu işi terk etmemesidir. Bu öğrenci psikolojisini kaybeden insan hayat dinamizmini kaybeder. Öğrenme aşkını yitiren ve ‘ben oldum, artık öğrenmeye ihtiyacım yok’ diyen insan bir müddet sonra donuklaşır, sertleşir ve müsamahasını da tümüyle kaybeder. Çünkü kendi doğrusu dışında doğru olmadığına neredeyse bir iman ölçüsünde inandığı için başka yaklaşımları öğrenmeye ihtiyaç hissetmez.

 

“Her Birimiz, Birbirimize Bir Şey Öğretebilir”

Benim yeni öğrencilerinize, öğretmenlerinize ve velilerinize bu ilk günlerdeki temel mesajım; her birimizin birbirimize bir şey öğretebileceği inancıyla öğrenmeyi hepimizin; toplumun her katında, hayatın her aşamasında ve her kesiminde, süregiden bir süreç olarak görmesi ve bu anlamda Millî Eğitim felsefemizin, anlayışımızın toplumun bütününe sirayet ettirilmesidir.

 

“Hükümetimizin En Fazla Odaklandığı Konulardan Biri Millî Eğitim’dir”

Yine Hükümet programımızı dikkatlice inceleyenler fark etmişlerdir ki, belki de en fazla odaklandığımız konulardan biri Millî Eğitim’dir. Çünkü temelde gerek ekonomik kalkınmamızın, gerek demokrasi kültürümüzün yerleşmesinin, gerekse küresel alanda sadece ülke olarak değil, tek tek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak; itibarlı bir yere gelmemizin kilidi, anahtarı, -ne derseniz deyin- temeli eğitimdir. Türkiye bu anlamda ikinci ekonomik atılım hamlesini gerçekleştirirken de, demokrasiyi toplumun her kesimine yayarken de, bu Hükümetimiz döneminde eğitimi temel odak, temel dayanak olarak alacaktır. Eğitimle ilgili her konuyu en detaylı şekilde çalışıp; bundan sonraki eğitim programlarımızı, projelerimizi bir yüzyılın projesi halinde düşünerek planlamak durumundayız.

 

“Toplumun En Geniş Kesimini Millî Eğitim Oluşturuyor”

Sayısal olarak 205 bin yeni derslik kazandırdık, derslik sayımız 562 bine çıktı. Devrim mahiyetinde adımlar atıldı, 10 milyona yakın tablet veya bilgisayar dağıtıldı, bedava kitap dağıtımı dünyanın çok az yerinde görülen bir sosyal devlet anlayışıyla yaygınlaştırıldı. Çok büyük eğitim projeleri, reformlar gerçekleştirildi. 4+4+4 gibi, toplumdaki eğitim altyapısını temelden değiştirdik ve tek eğitimli yapılara döndük, öğretmen sayımızda olağanüstü artış sağladık, 813 bine ulaştı öğretmenlerimizin sayısı. Yani Millî Eğitim camiamız aslında 22 milyona yakın öğrencisi, 40 bini de eklersek 853 binlik örgün, 980 bin civarında da örgün ve yaygın eğitimle birlikte öğretmenleriyle; toplumun en geniş kesimini oluşturuyor. Ve herhangi bir bakanlığın hitap ettiği, hizmet verdiği veya hizmet götüren olarak istihdam ettiği en geniş tavana da Millî Eğitim sahip. Bu aslında verdiğimiz önemi açıkça gösteriyor.

 

“Türkiye’nin İhtiyaçları Olağanüstü Bir Dinamizm İçinde Yenileniyor”

Şimdi ikinci ekonomik atılım hamlesi, yeni bir evrensel demokrasi yakalama çabası içinde eğitimimize düşen rol şudur: Bütün bu tecrübeleri de göz önüne alarak arkadaşlarımıza da talimat verdim, 12 yıl içinde eğitimde neler yapmışsak –reformlar, yapısal değişim ve mekânsal değişim- bunların iyi bir envanterini çıkaralım, elimizde sistemik olarak uyguladığımız yeni projeleri de anlık ve konjonktürel olarak geliştirdiğimiz çözüm yollarını da gözden geçirerek bir analizini yapalım. Millî Eğitim Sistemimizin hala çok ciddi yapısal reformlara ihtiyacı var, bu göz ardı edilemez. Çünkü dünya değişiyor, araçlar değişiyor ve Türkiye’nin ihtiyaçları olağanüstü bir dinamizm içinde yenileniyor. Onun için, en kısa zamanda bunları inşallah gözden geçireceğiz.

 

“Yeni Bir Eğitim Felsefesini Yaygınlaştırmak Durumundayız”

Ben kendim de bir öğretmen, aynı zamanda bir öğrenci olarak, her gün öğrenmeye çalışan birisi olarak, onun için de yanımdan kitabı hiç eksik etmeyen biri olarak şunu bir kez daha öğrencilerimize, öğretmenlerimize vurgulamak istiyorum ki; yeni bir eğitim felsefesini biz yaygınlaştırmak durumundayız.

 

“Hiçbirimiz, İlkokul Öğretmenlerimizi Unutmayız”

Ben eğitim hayatımda birçok konularda aldığım özellikleri, ilkokul öğretmeninden aldım. Hepimizde birçok özelliğimizi o dönemde öğretmenlerimizden aldığımızı biliriz ve hiçbirimiz ilkokul öğretmenlerimizi unutmayız. Geçen sene vefat ettiğinde 95 yaşında olan ilkokul öğretmenime, emin olun annemi kaybetmiş gibi üzüldüm ve her İstanbul’a gidişimde elini öperdim. Birkaç sene önce vefat etti. Cenazesine de bizzat gidip katıldım, hala daha onu rahmetle anarım. Bu öğretmen-öğrenci sevgisini, muhabbetini, derinliğini yaşatmamız lazım. Burada öğretmen ve öğrencilere, bu psikolojinin verilmesiyle birlikte; bu dinamizmin ve aşkın, geleceğe dönük planlamanın diğer önemli bir boyutu da müfredat boyutu olacaktır. Talim Terbiye Kurulu Başkanımızla da bunları daha detaylı olarak, tabi hep beraber konuşacağız. Müfredatımızın, hem bizim köklü kültürümüzün izlerini taşıyan, hem de küresel bilgiyi kullanabilir nitelikte olan bir gelecek perspektifini bünyesinde barındırması gerekmektedir. Bunun için de gereken, el birliği ile yapılacaktır.

Haberin Videosu:

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.