Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi konulu yarışmanın ödüllerini verdi  
Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi konulu yarışmanın ödüllerini verdi

Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi konulu yarışmanın ödüllerini verdi

Türk Telekom Okulları´nda "15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve İletişim" temasıyla yapılan resim, şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrenciler, ödüllerini Başbakan Binali Yıldırım, Bakan Yılmaz ve Bakan Arslan´ın elinden aldı.

Başbakan Yıldırım ve Bakan Yılmaz, 15 Temmuz Demokrasi Zaferi konulu yarışmanın ödüllerini verdi

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü´nde düzenlenen Türk Telekom Okulları 15 Temmuz Temalı Resim, Şiir ve Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni´nde, mübarek ramazan ayında öğrencileri Başbakanlık´ta, Çankaya´da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 

Öğrencilerin başarılarının devamını dileyen Yıldırım, "Gelecek demek, gençlerimiz, gençlerimiz demek, büyük Türkiye demek." dedi. Türk Telekom Okullarında okuyan öğrenciler arasında düzenlenen yarışmaya katılarak, dereceye giren veya girmeyen bütün gençleri tebrik eden Yıldırım, "Aslında bu yarışmanın birincisi, ikincisi yok, milyonlarca birincisi var. 15 Temmuz demokrasi zaferinin kazanılmasında canlarını ortaya koyan gençlerimiz, bu destansı mücadelenin kahramanlarıdır. Hepinizi tebrik ediyorum, tek tek alınlarınızdan öpüyorum. 15 Temmuz´da, 15 yaşın üzerindeki gençler meydanlardaydı." diye konuştu.

 

15 Temmuz´da 18 yaş ve altında 8 ana kuzusunun toprağa verildiğini hatırlatan Yıldırım, bütün şehitlere Allah´tan rahmet diledi. Bu koca yürekli gençlerin, adlarını, altın harflerle ay yıldıza işlediğini belirten Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "Cepheleri şehadet cennetine çeviren, savaşları destansı kılan bir milletin evladıyız. Vatan aşkıyla düşmanı aynı zamanda kendisine hayran bırakan bir milletiz. Eğer bugün Kurtuluş Savaşımız bir destan olarak adlandırılıyorsa, Çanakkale´deki milli mücadele bir destan olarak dilden dile dolanıyorsa kuşkusuz o savaşları destana çeviren gençlerimiz, yiğitlerimiz sayesindedir. Çanakkale´de birer birer toprağa düşen 15 yaşındaki fidanlarımız, düşmanı bile üzmüş, onları can evinden vurmuştur. Şiddetli çatışmalar devam ederken, General Oglander diyor ki ´Gelibolu´da, kanlı muharebede Türk ordusunun çiçeği de dökülüyor.´ demiş ve İngilizler şehitlerimiz, gençlerimiz için ´Çiçeğin tomurcuğu, vakti gelmeden solan gül goncaları´ benzetmeleri yapmışlardır."

 

"Gençlerimize güveniyoruz"

Çanakkale Cephesi´ne, evlatlarına kınalar, türküler, ağıtlar yakarak uğurlayan annelerin, geri dönmeyen evlatlarının yaslarını tuttuklarını belirten Yıldırım, "Hepinizin hatırlayacağı ´Hey on beşli on beşli Tokat Yolları taşlı, on beşliler gidiyor, kızların gözü yaşlı." Bu türkünün aslı, esası, 15 yaşındaki gençlerin Çanakkale´ye, Çanakkale´de o destansı mücadelenin yazıldığı savaşa gönderilirken analarına yaktığı ağıttır. O yıllarda İstanbul Üniversitesi´nin Tıp Fakültesi öğrencileri tamamen cepheye gitmiş ve o yıla ait mezun olmamıştır. O gözlerden akan yaşlar, sevdalıların, anaların gözyaşıdır. Böyle bir kahramanlık destanını çocuk yaştaki gençlerden hiç kimse beklemiyordu." diye konuştu.

 

15 Temmuz´un gerçek kahramanlarının gençler olacağını hiç kimsenin hesap edemediğini vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu: "Kimine göre gençler ´apolitik, ülke meselelerine karşı duyarsız, siyasetten anlamaz.´ Öyle düşünenlere, bu gençler öyle bir ders verdiniz ki öyle bir utandırdınız ki sizlerin yüzüne bakamaz hale geldiler. Sevgili gençler, birinci göreviniz, sizin kardeşleriniz görevlerini 15 Temmuz´da yaptılar, Cumhuriyeti sonsuza denk savunmak, korumak üzere meydanlara indiler. ´Ey Türk Gençliği. Birinci vazifen Türk bağımsızlık ve Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve kollamaktır.´ Kim diyor? Gazi Mustafa Kemal Atatürk, işte o gün, o görevin yapıldığı gün 15 Temmuz´dur. 15 Temmuz en son olarak, bir millet olarak gençlerimizle, yaşlılarımızla, kadınlarımızla, erkeklerimizle bu şerefli görevi başarıyla yerine getirdiğimiz gündür. O geceyi gündüze çeviren yüce Türk milletine bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.

 

Siz görevinizi yerine getirdiniz, sıra şimdi gençlerimizin kıymetini bilmek, onları geleceğe hazırlamak. Bu da bizim görevimiz. Gençliğin kıymetini bilmeyen, hayatının, vatanın geleceğini, kıymetini de bilmez. ´Sizin için ne yapsak az.´ dedik ve ülkesi için canını ortaya koyan gençlerimizin ülke yönetimine de ortak olmalarını sağlayacak anayasa değişikliği yaptık. Artık anayasa değişikliğiyle gençlerimiz 18 yaşına gelince hem seçmek için hem de bir yere aday olup oradan seçilebilecek. Bu imkân son anayasa değişikliğiyle getirilen bir imkândır. Bu, gençlere güvenin bir göstergesidir. Gençlerimize güveniyoruz, çünkü gençlerimiz geleceğin teminatıdır."

 

"Gençler meseleye sahip çıkmasaydınız, o işin üstesinden gelemeyebilirdik"

Gençlere seslenen Yıldırım, konuşacak çok şey olduğunu, ancak iftar saatine yaklaşıldığı için vaktin dar olduğunu belirtti. Yıldırım, en güzel şeyin kişinin içinden gelerek, yaşayarak, duyguları kelimelere, kâğıda dökerek şiir ve kompozisyon haline getirmesi olduğunu dile getirdi. Başbakan Yıldırım, katılımcılardan Sude Sena Uysal´ın 15 Temmuz günü yaşananlara ilişkin duygularını "15 Temmuz benim için geceye çöken zifiri karanlıktan doğan güneş. Uyuyan bir aslanın yeniden kükremesi. Biz o gün bir güneş gibi doğduk geceye. O gün güneşin kaynağı, mücadele, birlik ve kahramanlıktı. Güneşi doğuran ise iletişimdi. O gün iletişim olmasa, insanlar ne olduğunu bilemeyecek ve gelecek nesiller karanlığa mahkum olacaklardı." şeklinde ifade ettiğini aktardı.

 

Bunun 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında, iletişimin gücünün ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirten Yıldırım, şunları kaydetti: "Bugün adını taşıyan okullarınızda Türk Telekom´un 2005 yılında başlattığımız eğitim seferberliği sayesinde Türkiye´nin her tarafından 53 tane okul yaptırıldı. Siz, o okullarda okuyorsunuz, geleceğe hazırlanıyorsunuz. Ayrıca, 12 tane de yurt yaptırdık. Bunlar, gençlik için, gelecek için, bizim Hükümet olarak, Milli Eğitim Bakanlığı olarak yaptırdıklarımızın dışında Türk Telekom´un sosyal sorumluluk üstlenerek, Türkiye için, Türkiye´nin gençliği için, eğitimi için yaptığı önemli bir hizmettir. Ben bir kez daha Türk Telekom´un iletişim yanında eğitime kesintisiz desteğinin devamından dolayı teşekkür ediyorum.

 

Marifet iltifata tabidir. Alıcısı olmayan mal zayidir. Siz, bir marifet gösterdiniz, kafa yordunuz, yazdınız, çizdiniz. Olayı en iyi şekilde anlatmaya gayret ettiniz. Tabii bu becerinizi, bu başarınızı ödüllendirmek, bunu da olabildiğince geniş kitlelerle paylaşmak, duyurmak... Şimdi sizin bu yaptığınız işi bütün Türkiye, bu dakika, bu saat dinliyor, izliyor. Böyle bir çalışmanın, böyle bir başarının olduğunu öğreniyor. İşte, iletişimin gücü buradan geliyor." Bir kişiye söylenenin, bir kişi tarafından bilineceğini, ancak iletişim sayesinde herkesin öğrenebileceğine dikkati çeken Yıldırım, internet, sosyal medyanın da buna katkı sağladığını ifade etti. Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Belki ben konuşurken bir kısmınız, ´şunları doğru, şunları yanlış söylüyor´ diye paylaşım yapıyorsunuz. Bu, iletişimin gücü. Bu iletişim sayesinde o gece vatandaş, ´ülkede bir şeyler oluyor. Ben de kendimi sorumlu hissediyorum, gidip ülkenin geleceği için ben de meydanlarda olmalıyım, ben de bu Hükümet´e, Cumhurbaşkanı´na, Başbakan´a destek vermeliyim. Onların çağrılarına kulak vermeliyim´ diye bütün millet harekete geçti. Eğer o gece millet meseleye sahip çıkmasaydı, gençler sizler meseleye sahip çıkmasaydınız, o işin üstesinden gelemeyebilirdik. İletişim bu kadar kuvvetli olmasa, vatandaşın anında bilgilenmesi sağlanmasa burada farklı sonuçlar da olabilirdi. Geçmiş yıllarda bunun tecrübesini bu ülke yaşadı."

 

Gençlere güvendiğini vurgulayan Yıldırım, gençlerin bir ülkenin geleceği olduğunun altını çizdi. Yıldırım, "Bugün nüfusumuzun yüzde yüzünü sizler oluşturmuyorsunuz ama gelecek yıllarda yüzde yüzünü siz oluşturacaksınız. Onun için Türkiye´nin aydınlık yarınları, güçlü Türkiye´nin inşası için sizlere çok yatırım yapmamız lazım, daha fazlasını yapmamız lazım." diye konuştu. Bugün burada 153 öğrenici  bulunduğunu aktaran Yıldırım, hepsinin Türk Telekom´un lise ve ortaokullarında okuyan başarılı öğrenciler olduğunu söyledi. Yıldırım, "Aslında siz, milyonlarca gencin birer temsilcisisiniz. Sizlere çok teşekkür ediyorum, başarılarınızın devamını diliyorum. Şimdiden gelecek Ramazan Bayramınızı da tebrik ediyor, gözlerinizden öpüyorum. Allah´a emanet olun."

 

"Türkiye´nin yarını çok daha aydınlık olacak"

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise törende yaptığı konuşmada, Türk Telekom´a eğitime katkıları için teşekkür etti. Düzenlenen yarışmanın da eğitime katkının bir başka boyutunu oluşturduğuna değinen Yılmaz, "Biz milletimize güveniyoruz, milletimizin evlatlarına güveniyoruz. Türkiye´nin yarını, bugünden çok daha aydınlık olacaktır." dedi.

 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da,  öğrencilerin geleceğe hazırlanmasında Millî Eğitim Bakanlığının yaptıklarının önemli olduğunu, bunun yanında Türk Telekom´un katkılarının da unutulmaması gerektiğini söyledi. Gençlerin yetiştirilmesinde bilişim ve teknolojinin önemini vurgulayan Arslan, Yıldırım´a bu konuda bugüne kadar yaptıkları için teşekkür etti. Arslan, "15 Temmuz´da millet olma şuuruyla sokaklara indiğimizde gençlerimizin geçmişini çok iyi bildiğini, geleceğine bir o oranda sağlam şekilde sahip çıktığını, geleceğin emin ellerde olduğunu gördük." diye konuştu.

 

Konuşmaların ardından yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.